top of page

Deneyimsel Öğrenme İnsan Varlığının Umudu ve Geleceğidir.

Güncelleme tarihi: 4 Eki 2023

Keşfet, Öğren, Yaşa ve Eğlen!

Deneyimsel Öğrenme

Öğrenme deneyimi önümüzdeki 20 yıl içinde neye benzeyebileceğini etkileyen birçok faktör var. Öğrenmenin geleceği: Deneyimsel Öğrenmedir.

 

Öğrenme deneyimi önümüzdeki 20 yıl içinde neye benzeyebileceğini etkileyen birçok faktör var. Bunlar; benzeri görülmemiş küresel güçler ve öngörülemeyen teknolojik gelişimler, öğrenen bireylerin öğrenmek istediklerine ulaşabileceği araçlar ve öğreticilerin benimsediği yöntem, araç ve teknolojik imkanlar.


Eğitimin geleceğini belirleyecek en önemli unsurlar arasında; eğitimcilerin daha girişimci, işbirlikçi, sosyal, deneyim odaklı, yenilikçi, üretken ve yaratıcı olmalarını gerektireceğini tahmin ediyorum. Ek olarak, öğrenen bireyler daha fazla teknoloji meraklısı, talepkâr, kendinden emin ve eğitim tüketicileri olarak odaklanmış olacaklardır. Ancak bunun olabilmesi için öncelikle öğrenen ve öğreten bireylerin deneyim elde etmesi için gerekli araç, gereç, ortam ve yöntemlerin kullanılması gerekmektedir.


Öğrenen bireyleri veya nesilleri geleceğe hazırlanmak için neler yapabileceğimizi düşünmek önemlidir, böylece bugün ihtiyaç duyulan alanları iyileştirebiliriz. Eğitim otoriteleri ve öğreticilerin eğitim için parlak bir gelecek yaratma zorunluluğu apaçık bir şekilde ortadadır.

Bunu yapabilmek için eğitim otoriteleri ve öğreticilerin gelişmeye odaklanmaları gereken birkaç alan bulunmaktadır:


Kişiselleştirme ve Özelleştirme


Bugünün öğrencileri dijital yerlilerdir. Kullanıcı dostu, kişisel ve özelleştirilebilir bir şekilde sadece bir düğmeye basarak bilgi almaya ve ihtiyaçlarını karşılamaya alışkındırlar. Ancak bu durum sonucunda deneyimleyerek öğrenme yani deneyimlerden bilgiyi üretme süreci yaşanmamaktadır.


Gelecekteki eğitimciler, öğrencilerin esnek, kişiselleştirilmiş bir formatta öğrenme deneyimlerine ihtiyaç duyacakları (ve isteyecekleri) gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Bazıları için bu, daha deneyimsel teknoloji odaklı bir sınıfa sahip olmak anlamına gelebilir. Öğrenciler öğrenme deneyimlerinin ilgi alanlarını, zaman kısıtlamalarını ve akademik ihtiyaçlarını karşılamasını isteyeceklerdir.


Öğrenme Sürecini Sahiplenme


Kişiselleştirmeye ek olarak, öğrenciler sadece bir dersi dinlemek veya öğreticilerin anlattıklarını kabullenmek yerine eğitimlerinde daha fazla söz sahibi olmak isterler. Öğrenme sürecinin içerisinde dahil olmak, kendi deneyimlerini kendileri inşa etmek isterler. Ancak böyle bir durumda öğreticiler tarafından yapılandırılmış bir öğrenme deneyim sürecinin inşa edilmiş olması gerekmektedir.


Öğrenen bireyler, daha derin düşünme, sorgulama, yansıtma ve deneyimleme seviyelerine ulaşabilmeleri için öğrenme sürecini sahiplenmeleri ve daha aktif bir katılım gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Ancak bu şekilde öğrenme süreci daha anlaşılır, daha kabullenebilir ve daha deneyimsel hale gelecektir.


Deneyim kaynaklı öğrenme modeli, öğrenmenin umut veren geleceği, öğreticilerin ve öğrenen bireylerin sahiplenmesi ile daha yaygın hale gelecektir. Bu sayede okulların öğrencilerin ne öğrendiklerini, nasıl öğrendiklerini ve hangi öğrenme süreçlerine katılacaklarını seçmelerine izin vermeleri gerekecektir.


Deneyimsel Müfredat


Deneyimsel öğretim modeline sahip olmak için okul ve eğitim otoritelerinin çekirdek müfredatlarını incelemeleri ve yeniden tasarlamaları gerekecektir.

Yabancı dil, matematik, sosyal bilgiler ve fen bilimlerinde yer alan eski müfredat ve eğitim geleneklerinin aksine, müfredatı ve dersleri daha deneyimsel bir biçimde ele almak, geliştirmek, gelişmekte olan deneyimler ve teknolojiler tarafından zorunlu kılınan becerileri yansıtacak şekilde yeniden tasarlamamız gerekecektir.

Deneyimsel öğrenme mutlaka mevcut geleneksel müfredata entegre edilmeli ve öğretilmelidir.


Her Yerde, Her Zaman Öğrenme


Günümüzde, özellikle son 3 senedir tüm dünyayı etkileyen pandemi küresel çapta eğitim ve öğrenme süreçlerine dijital bir tsunami dalgası oluşturmuş durumdadır. Bu durumu teknolojisi ilerlemiş ülkeler için fırsat, ancak gerekli teknolojik alt yapıya sahip olamayan ülkeler için resmen bir kâbus niteliğindedir. Burada önemli olan küresel bir etkiye sahip olan olumsuzluklara küresel bir biçimde karşılık vermek gerekliliğidir. Eğer bu şekilde yanıt verilebilir isek o zaman küresel bir fırsat ile karşı karşıya kalırız.


Küresel bir erişimle bağlantı kurmak, önümüze çıkan bu fırsatı daha kolay bir şekilde kullanabilmemiz, geliştirebilmemiz ve yaygınlaştırmamıza olanak sağlayacaktır. Bu duruma bir örnek vermek gerekir ise Elon Musk bilindiği üzere Starlink projesi ile bunu hedefliyor. Aslında proje bazı durumlarda hayata geçirilmiş ve kullanılabilir durumda. Küresel bir internet erişimi ile bir düğme tıklamasıyla veya basit bir sesli komutla bütün bilgi dünyası parmaklarınızın ucunda ve teknoloji ilerleme devam ettikçe öğrencilerin öğrenmelerini daha kolay, yaygın ve ulaşılabilir durumda olacaktır.


Öğrenme söz konusu olduğunda teknoloji tek başına motive edici bir faktör değil, tüm bunların yanında gerçek dünya deneyimlerinin de öğretilebiliyor olması lazımdır. Bu gerçek yani yaşadığımız dünyanın içerisinde yapılandırılmış, tercih yoluyla veya rastlantısal bir biçimde gerçekleşebilir, metaverse içerisinde pedagojik olarak gerçekleşebilir veya bağlantılı bir şekilde küresel olarak gerçekleşebilir.


Önemli olan; öğrencilerin teknolojiye bağımlı bir çağda karşılaşacakları gerçek dünya problemleri, sorunları veya durumları ile başa çıkma becerileriyle donatılmalarını sağlamak için deneyimsel öğrenme modelinin eğitimin geleceğine dahil edilmesi gereken bir zorunluluk olduğunun anlaşılmasıdır.


Deneyimsel Öğrenme insan varlığının umudu ve geleceğidir. Deneyimleyerek öğrenmekten vazgeçtiğimiz anda insanlar makinalara kendilerine güvendiklerinden daha çok güvenmeye başlayacaklar. İşte o zaman insan beceri, yetkinlik ve niteliklerinden ayrılmaya ve bunları makinelere devretmeye başlayacaklar.


Asıl sorun biz kendimize ve deneyimlerimize ne kadar güveniyoruz, gelecekte ne kadar güveneceğiz. Bu durumu metaverse veya meta deneyimler ile tersine dönüştürme fırsatını kullanabilir miyiz? Meta deneyim alanları veya öğrenme alanları oluşturabilir miyiz? Bir matrix oluşturabilir miyiz? Eğer bunları başarabilirsek işte o zaman teknoloji veya makinalar bizi değil biz onları yönetmeye başlayacağız.


Deneyimsel öğrenme serüveninde gerçek şu ki; öğrenme her an her yerde gerçekleşebilir. Bunun için bir sınıf gerekli değildir. Özellikle teknolojik imkanlar ile öğrenciler, herhangi bir anda dünyanın dört bir yanından diğer öğrencilerle sanal bağlamlarda projeler üzerinde çalışabilirler.


Teknolojik gelişmeler, bir düğmeye dokunarak bilgi ve insanların birbirine bağlanmasını sağlamıştır. Gelecekte eğitim, teknolojinin öğrencilerin yararına nasıl kullanılabileceğini göstermeli ve gelecek nesillere gerçek dünya problemleri ile nasıl başa çıkacaklarını öğretmelidir. Teknoloji öğrenmeyi sonsuza kadar değiştirebilir ve bizim de onu benimsememiz ve avantajımıza göre kontrol etmemiz gerekiyor.

 

Gerçek Dünyada Deneyimsel Öğrenme


Okul ve eğitim otoriteleri, öğrencilerin gelecekteki kariyerleri için geçerli olan gerçek dünya deneyimi kazanmaları için daha fazla yol sunmak zorunda kalacaklar. Öğrenen bireyleri dört duvarı ve çatısı olan bir sınıf içinde sınırlamak yerine, okullar veya öğrenme ortamları öğrencilerin gerçek dünyadaki uygulamalarla yararlı deneyimsel davranış becerileri kazanmaları için daha fazla fırsat yaratabilir.


Deneyimsel öğrenme şu an farkında olsanız da olmasanız da öğrenmenin geleceğidir ve geleceğe karşı umutla bakabilmek için bu öğrenme metoduna sahip çıkılması gerekmektedir. Örneğin bir bisiklet, uçak veya herhangi bir aracı kullanabilmek için sadece teorik bilgi tek başına yeterli olur mu? Peki yeterli olur diyenler bu insanların kullandıkları araçları kullanırlar mı? Aynı şekilde herhangi bir operasyon veya benzeri saha deneyimi olmayan bir askeri rehine kurtarma operasyonuna gönderebilir misiniz? Hiçbir uygulama deneyimi olmayan ancak şahane teorik bilgilere sahip olan bir tıp hekiminin yapacağı açık kalp ameliyatına girer miydiniz?


Gerçek dünyada öğrenme süreçlerimizde hatalar yapabiliriz, bu insan doğasının en gerçekçi durumudur. İnsanlar her zaman en gerçekçi bir biçimde deneyimlerinden öğrenirler ve öğretirler. Asıl önemli olan öğrenme sürecini hatalarımızla birlikte yaşamak olmalıdır. Hatalarımız başarısızlıklarımız olmamalı, derslerimiz olmalı. Her zaman bu derslerden veya hatalardan bir şeyler öğrenmiş olarak çıkmalıyız.


Ve Unutmayın!


Unutmayın: "Öğrenmek deneyimdir, geri kalan her şey sadece bilgidir" Bilgiyi kullanmayı öğrendiğimiz sürece doğru deneyimleri elde edebiliriz, aynı şekilde deneyimlediğimiz sürece yeni bilgiler açığa çıkar. Keşfederken öğrenir ve en güzeli öğrenirken eğlenmeye başlarız.


İşte Deneyimsel Öğrene budur, bir öğrenme serüvenidir, bir metafor oluşturur, öğrenme deneyimleriniz daha eğlenceli hale gelir. Eğlenmek için değil, öğrenmek için bilgiyi kullanın. O zaman öğrenecek ve öğretecek bir deneyim serüvenine sahip olabilirsiniz.


Keşfetmek için yaşayın ve daima öğrenmeye açık olun...


Sevgiler :)

 

Smart Unique İle İletişime Geçebilirsiniz!


Deneyimsel öğrenme odaklı eğitim, gelişim ve öğrenme çözümlerimiz için 0533 558 17 53 numaralı telefonu arayabilir veya merhaba@smartunique.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Daha fazla bilgi için lütfen smartunique.com internet sitemizi incelemeye devam edebilirsiniz.



Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page