top of page

24 Kasım Öğretmenler Günü!

Öğretmenler günümüzde artık bilgiyi değil, deneyimi temsil etmektedir.

Deneyimsel Öğrenme

Dünyanın neresinde olursanız olun, hayatınızda yarattıkları olumlu etki için hala hatırladığınız bir Öğretmeniniz mutlaka olmuştur.

 

Öğretim her şeyden önce derin bir insan ilişkisidir. Hepimiz hayatlarımız üzerinde büyük bir etkisi olan Öğretmenlerimizi düşünebiliriz. Bu durum, çoğu zaman, Öğretmen tarafından tanındığımızı, değer verildiğimizi ve güçlendirildiğimizi hissettiğimiz özel bir öğrenme ilişkisini içeriyordur.


Öğretmenler Günü, dünya çapında yıllık bir kutlamadır. Ancak kutlama tarihleri ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. Kısa bir araştırma sonrasında aşağıda onunla ilgili bilgiyi de paylaşıyorum.


Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.

Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen "Öğretmenlerin Statüsü Hükümetler arası Özel Konferansı’nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından "Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi"nin oy birliği ile kabul edilişinin yıl dönümüdür.



Kendi kültürel ve tarihî özelliklerine, okul tatil günlerine göre çeşitli ülkelerde farklı tarihler Öğretmenler Günü olarak belirlenmiştir. Örneğin 12 Arap ülkesinde (Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Katar, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün, Yemen) her yıl 28 Şubat günü Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.


Türkiye'de her yıl 24 Kasım günü Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün başöğretmen olduğu 24 Kasım günü, 1981 Atatürk Yılı'nda Kenan Evren tarafından Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir.



Öğretmenler Bugün Neyi Temsil Ediyor?


Dünyadaki hemen hemen her ülke, son yirmi yılda bir tür müfredat reformu gerçekleştirmiştir, ancak öğretmenlerin kendi bağlamlarına göre yeni uygulamaları ayarlamaları ve geliştirmeleri için sağlanan destekler genellikle yetersizdir. Pandemi dönemi ile birlikte Öğretmenlik kavramı ayrı bir önem ve ciddiyete sahip olmuştur. Bu sebeple Öğretmenlerden farklı beklentiler ortaya çıkmış ve değişim üzerine hızlı bir devinim gerçekleşmiştir. Buradaki beklenti, değişimin hızlı ve evrensel olacağıdır, ancak Öğretmenlerin mesleki gelişimin ihtiyacının aynı hız ve oranda karşılanacağı herkes tarafından büyük bir soru işareti içermektedir.


Günümüzde, öğretmenler sadece bilgi aktaran figürler değil, aynı zamanda teknolojinin ve deneyimsel öğrenmenin rehberleri, hatta yapay zekanın etkisi altında şekillenen bir dünyada öğrencileri hazırlayan kılavuzlardır. Teknoloji, eğitimi dönüştürüyor ve öğretmenlerin rolünü şekillendiriyor. Sınıflar, interaktif tahtalar, çevrim içi platformlar ve dijital araçlar, öğrencilere bilgiyi keşfetme, öğrenme ve paylaşma konusunda benzersiz fırsatlar sunuyor. Öğretmenler, bu teknolojik dalgayı anlamak ve etkili bir şekilde kullanmak için sürekli olarak kendilerini geliştirmek zorundalar.


Öğrencilerin sadece bilgiyi almakla kalmayıp, aynı zamanda deneyimlemelerini sağlamak da önemlidir. Deneyimsel öğrenme, öğrencilerin soyut konseptleri somut bağlamlar içinde anlamalarına yardımcı olur. Bu, öğretmenlerin sadece bilgi veren değil, aynı zamanda rehberlik eden ve öğrencilere aktif öğrenmeyi teşvik eden rolde olmalarını gerektirir.


Yapay zeka, eğitimde de devrim yaratıyor. Öğrenci performansını analiz etme, öğrencilere özel öğrenme yolları oluşturma ve hatta öğrencilere kişiselleştirilmiş geri bildirimler sağlama konusunda yapay zeka, öğretmenlere güçlü bir araç sunuyor. Ancak, bu teknolojik ilerlemelerle birlikte, öğretmenlerin insan dokunuşunu ve kişisel rehberliği sağlama rolü daha da önemli hale geliyor. Mesela aşağıdaki görsel Dall-E yapay zeka modeli ile yapılmıştır. Aslında böyle bir öğretmen yoktur.



Öğretmenler günümüzde artık bilgiyi değil, deneyimi temsil etmektedir. Bilgiye kolay ve hızlı ulaşan bir öğrenci bu bilgiyi Öğretmenin deneyimleri ile onaylatma ihtiyacı içerisindedir. Aynı şekilde keşfedilen bu bilgi ile ne yapacağı veya o bilgiyi deneyime nasıl dönüştürmesi gerektiği ile ilgili süreci Öğretmen ile birlikte inşa edecektir.


Bilginin dönüştürülmesi sürecinde bugün Öğretmenler deneyimi temsil ediyor diyebiliriz. Ancak burada unutulmaması gereken çok önemli bir durum vardır. Bu da Öğretmenlerin günümüz deneyimlerine sahip olması ve geçmiş deneyimleri ile birlikte bunları kullanabilme isteğidir. İşte o sebeple bugün Öğretmenlerimizin temsil ettiği durum çok önemli, ciddi, onurlu ve yüce bir olgudur. Bunun adı da deneyimdir.


Eğitimcileri düşündüğümüzde, aklımıza hemen Öğretmenler ve eğitim kurumları gelir ancak eğitim neredeyse tüm yaşam koşullarında gerçekleşen bir faaliyettir. Erik Erikson, bu kapsamdan yola çıkarak biz insanların "öğreten bir tür" olduğumuzu söylemiştir. Günümüzde Öğretmen, araştırmacı bir gazeteci gibi her gün öğrencilerin nasıl öğrendiğini araştırır ve araştırması sonucunda çocuklara bir sonraki gün neler sunabileceğini tasarlar durumdadır.


Öğretmenler günü, sadece öğretmenleri değil, aynı zamanda eğitimdeki bu dönüşümü kutlamak için bir fırsattır. Öğretmenler, teknoloji ve deneyimsel öğrenmenin kılavuzları olarak, öğrencilere bilgi, beceri ve ilham verici bir öğrenme deneyimi sunmaya devam ediyorlar. Her bir öğrencinin potansiyelini keşfetmesine yardımcı olmak ve gelecekteki liderleri, mucitleri ve düşünürleri yetiştirmek adına, öğretmenlere minnettarız.


Deneyim ve Öğrenme Sürecinde Öğretmenin Rolü


Günümüzün teknolojik imkanları ile artık öğrenciler bilgiye daha hızlı ve daha yoğun bir şekilde ulaşabiliyorlar. Artık bu süreç içerisinde bilgi ve deneyimleri ile Öğretmenler uzman rolünü değil, kolaylaştırıcı bir rol üstlenmeleri gerekmektedir. Ancak buradaki en önemli olgu bilgi değil deneyimdir. Albert Einstein deneyimi, “Öğrenmek deneyimdir. Geri kalan her şey sadece bilgidir.” olarak yorumlamıştır. Bu tanımlamadan yola çıkıldığında kolaylaştırıcı bir rol üstlenen Öğretmenlerimizin deneyimleri ve bu deneyimleri öğrencilerine aktarmasının önemi gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Yani kısacası Öğretmenler bilgiyi deneyime dönüştürme yolunda öğrencilere rehberlik ederek kolaylaştırıcı bir rol üstlenmelidir.


Öğrencilerin eğitim sürecinde deneyim yaşamaları, sadece bilgi almakla kalmayıp, aynı zamanda öğrendiklerini somut bağlamlar içinde deneyimleme şansı bulmalarını içerir. Öğretmenler, bu deneyim ve öğrenme sürecinde rehberlik etmekle kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin öğrenilenleri günlük yaşamlarında nasıl uygulayabileceklerini anlamalarına yardımcı olur. Interaktif sınıf ortamları, saha gezileri, pratik uygulamalar ve projeler, öğrencilerin soyut kavramları somut durumlarla bağdaştırmalarına ve böylece derinlemesine öğrenmelerine olanak tanır. Bu noktada öğretmen, sadece bilgi kaynağı olmanın ötesine geçerek, öğrencilerin deneyim ve öğrenmelerini şekillendiren bir rehber ve ilham kaynağı olur.


Deneyim ve öğrenme sürecinde öğretmenin rolü, öğrencileri teşvik etmek, keşfetmelerine rehberlik etmek ve öğrenilenleri kendi yaşamlarında uygulama becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Öğrencilere, kendi potansiyellerini keşfetme ve öğrenme sürecini yönetme konusunda güven kazandırmak, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda kişisel gelişimi de desteklemek anlamına gelir. Bu da öğrencilerin sadece bilgi almakla kalmayıp, aynı zamanda bu bilgileri anlamalarını, içselleştirmelerini ve kendi deneyimleriyle bütünleştirmelerini sağlar.



Öğretmenin rolü, müfredat ve fiziksel koşullar bakımından birçok alanda farklılık göstermektedir. Öğretmen öğrenme ortamını veya çevreyi hazırlamak ve öğrencilerin çevresi ile etkileşime geçmesinden sorumludur. Öğrenciler ancak bu şekilde bilgilerini deneyimleme fırsatı bulacaklardır.


Deneyimsel öğrenme modeli, öğrencilerin, özellikle de farklı disiplinlerin iç içe geçtiği ve bilgi sınırlandırmalarının konu alanlarını içeren karmaşık durumları daha iyi yönetebilmelerini sağlamaktadır. Deneyimsel öğrenme yaklaşımlarının, öğretimde ciddi bir yeniden yapılanma ve detaylı bir planlama gerektirdiği açıktır. Öğretim programında yapılması gereken bu düzenlemeler dışında, öğretim tasarımcılarının kapsamlı bir biçimde eğitilmesi ve öğrencilerin oryantasyonu da son derece önemlidir.


Bununla birlikte deneyimsel öğrenmenin birçok biçiminde Öğretmenlerin güçlü rehberliği söz konusudur. Yapılan araştırmalarda, eşleştirilmiş grup karşılaştırmalarının yalnızca geleneksel yöntemler için kullanılan, büyük ölçüde ezber ve kavrama ön yargısına teslim olmuş değerlendirmeler değil, deneyimsel öğrenmeyle geliştirilmesi beklenen becerileri de ölçen değerlendirmeler temel alınarak yapılmasına dikkat edilmelidir.

 

Son Olarak Teşekkür…


En başta hepimizin ilk ve Başöğretmeni olan Mustafa Kemal ATATÜRK’e çok teşekkür etmemiz gerekiyor. Sonrasında bizleri bugüne getiren, emek, fedakarlık ve deneyim timsali Öğretmenlerimize teşekkür etmeliyiz.

Deneyimsel Öğrenme isimli kitabımın birinci baskısının ilk sayfalarında bir söze yer vermiştim: “Büyük Öğretmenler Ebedi Öğrencilerdir.” beni ve benim gibi insanları, ahlak, vicdan ve liyakat ile yetiştiren başta kendi Anne ve Babam olmak üzere tüm ebedi öğrencilerin yani büyük Öğretmenler Anne ve Babalarımızın da Öğretmenler gününü kutluyor ve onlara iyi ki varsınız diyerek, sevgi, şükran ve saygılarımı sunuyorum.


Hepimizin Öğretmenler Günü Kutlu ve Umutlu Olsun. Sevgi, sağlık ve umutla kalın.

 

Bizimle İletişime Geçebilirsiniz!


Deneyimsel öğrenme odaklı eğitim, gelişim ve öğrenme çözümlerimiz için 0533 558 17 53 numaralı telefonu arayabilir veya merhaba@smartunique.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.


Bizi daha yakından tanımak isterseniz aşağıda bulunan "etkinlik ajandası" düğmesine tıklayarak kurumsal tanıtım etkinliklerimize katılabilir veya smartunique.com internet sitemizi incelemeye devam edebilirsiniz.




Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page